Fulya Kurter

Dışavurumcu Sanatlar,
Psikodrama, Dans - Hareket

Türkiye’de Uygulamacıların Gözüyle Psikolojik Danışmada Kültüre Duyarlı Olma

Türkiye’de Uygulamacıların Gözüyle Psikolojik Danışmada Kültüre Duyarlı Olma.
Mattis, J., Kurter, F. (2014). İstanbul: Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları.

Bu kitapta bölümler, ͞tanımlanmış belirli kültürel gruplara͟ göre düzenlenmedi. İşe, alanda çalışan psikolojik danışmanlarla sohbet ederek başlandı. Araştırma (Psikolojik Danışma ve Kültür Araştırması, 2014) sonuçlarına dayanarak, Türkiye için önemli olan sorun alanlarında yola çıkarak başlıklar belirlendi. Kitapta, kırk beşin üzerinde farklıdisiplinlerden uzmanla, (psikolojik danışman, psikolog, sosyolog, nörolog, avukat, sosyal hizmet uzmanı, psikiyatrist …) gerçekleştirilen görüşmelerde vurgulanan örnek durumlara, izlenimlere ve duygulara yer vererek farklı bir öğrenme deneyimi yaratmak amaçlandı. Kitap, 12 farklı konu başlığını bir araya getirdi:

Bölüm 1. Psikolojik Danışmada Kültürel Duyarlılığı Tanımlama ve Anlama

Bölüm 2. Modern Türkiye’de Batılı Psikolojik Danışma Modelleri
Bölüm 3. Aile içi Şiddet ve Kadına Yönelik Şiddet
Bölüm 4. Cinsel Şiddet
Bölüm 5. İntihar (Özkıyım)
Bölüm 6. Kayıp, Ölüm ve Yas
Bölüm 7. Travmatik Kayıp; Askeri Travma Örneği
Bölüm 8. Farklı Öğrenen ve Farklı Gelişen Çocuklarla Çalışma
Bölüm 9. Okullarda Zorbalık
Bölüm 10. LGBTI (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, Interseks) Bireylerle Çalışma
Bölüm 11. Psikolojik Danışma Alanında Değişen Paradigma: Kültüre Duyarlı ve Hak Savunucusu Psikolojik Danışman Eğitimi
Bölüm 12.Psikolojik Danışma Alanında Kültüre Duyarlı Olmayı Öğretebilmek ve Öğrenebilmek; Uygulamalardan Örnekler

Kitabın bazı bölümlerinin oluşturulmasında katkı sağlayan konuk yazarlar: Doç.Dr. Özlem Karırmak, Yard. Doç.Dr. Berna Güloğlu, Prof.Dr. Dean W. Owen, Dr. Nur Çayırdağ, Dr. Desen Yalım Yaman ve Yard.Doç. Dr. Aylin Demirli Yıldız.

 

Kitap satış: Bahçeşehir Üniversitesi Bookstore & Cafe Eski Yıldız Cad. Serencebey Yokuşu No:2-4 A/1. Beşiktaş – İstanbul. Tel: 0212 227 10 50 bahcesehirbookstore@caglayan.com

 

 
———————————————————————————————————————————————————————————————————————————
KİTAP HAKKINDA YORUM YAZISI
Türkiye’de Uygulamacıların Gözüyle Psikolojik Danışmada Kültüre Duyarlı Olma’’
‘Etkili bir psikolojik danışman olmak için her görüşe saygılı olmalıyız, ilkelerimiz koşulsuz kabul, empati ve içtenlik olmalı, danışanları sahip oldukları farklılıklar nedeniyle yargılamamalıyız.’ Bu ve benzeri cümleleri lisans yaşantımın ilk gününden itibaren duyuyor ve tamamına katılıyordum ancak benim için çokkültürlülük kavramı lisansta 3. yılımın ilk döneminde oluştu. İçinde bulunduğumdan toplumdan, yaşantılarımdan ve bireysel düşüncelerimden edindiğim kalıpyargılarımla yüzleştim ve kendimi değişime hazırladım. Bugün farklılıklar konusunda sahip olduğum duyarlılığı bu dönemde yaptığım araştırmalarla ve okumalarla edindim.
Türkiye’de Uygulamacıların Gözüyle Psikolojik Danışmada Kültüre Duyarlı Olma kitabıyla 2015 yılı Eylül ayında Yrd. Doç.Dr. Sevgi Sezer aracılığıyla aldığım Çok Kültürlü Psikolojik Danışma dersinde tanıştım. Okumalarım arasında en fazla etkilendiğim kitap oldu diyebilirim. Ülkedeki gerçeklerle yüzleşmek, farklı uygulamacıların gözlemlerini tek kaynakta görebilmek, farklılığa sahip olan grupları tanımak, yalnızca tanımlarla ve olayların anlatımlarıyla sınırlı kalmayıp bir psikolojik danışman olarak benim neler yapabileceğim bilgisine sahip olmak. Bugün tekrar incelediğimde içindeki her bilginin özellikle ruh sağlığı ve eğitim alanlarında çalışan gruplar için hayati önem taşıdığını düşünüyorum. Ben henüz alana yeni gelen bir psikolojik danışmanken benim için oldukça öğretici nitelikteydi. Bugün ise deneyimsiz bir psikolojik danışman olarak yol gösterici olduğunu söyleyebilirim.
Kitap üzerinden okumalar yaparken LGBTİ+ bireylerin yaşadığı ötekileştirme ve zorlukları, aslında sadece kullanılan heteroseksist dilin bile homofobinin içselleştirildiğini gösterdiğini fark ettim. Kendi düşüncelerimdeki çarpıkları gördüm ve düzeltebilme fırsatı buldum. ‘Çok olan normali yaratır.’ algısını kırmak için kendi mücadelemi verdim.
En çok etkilendiğim bölüm cinsel şiddet oldu diyebilirim. Okuduktan sonra bir süre etkisinden çıkamadığımı hatırlıyorum. Cinsel şiddetin yaygınlığını, ensestin ülkemizdeki oranlarını ve şiddeti uygulayanın bireye ne kadar yakın olduğunu öğrendikten sonra bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim ve Sığınmacı ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nde göçmen çocuklara arkadaşımla birlikte cinsel sağlık eğitimi verdim. Özellikle iyi dokunuş-kötü dokunuş, vücudumuzu tanıma, sır tutma konularında bilgilenmelerini sağladık. Üstelik kapalı toplumda büyüdüklerinden tüm bu konular onlar için birer tabuydu.
Kitabın diğer bölümlerinde intihar, ölüm, yas ve yas danışmanlığı, farklı öğrenen ve gelişen çocuklar, hak savunuculuğu gibi bir psikolojik danışmanın mutlaka öğrenmesi gereken bölümlerin bir arada bulunması benim için bu kaynağın önemini güçlendiriyor. Ayrıca mesleğimi yaparken sadece kriz anında değil öncesinde önleyici çalışmalarla ve psikoeğitimlerle bilgilendirmeler yaparken de yararlanabileceğim, farklı gruplara uygulayabileceğim farklı müdahale yöntemlerini öğrenebileceğim nitelikte bir kitap olarak görüyorum.
Çok kültürlü psikolojik danışmanın, alanımızda eğitim gören her danışman tarafından kavranması gereken önemli bir konu olduğunu ve kitabınızın mesleğin her aşamasında farklı yollarla bir psikolojik danışmana yardımcı olacağını düşünüyorum.
Bu kaynakta yer alan bilgileri derlediğiniz ve paylaştığınız için kendi adıma ve okuyup yararlanan tüm meslektaşlarım adına teşekkür ederim.
Saygılarımla.
Öznur ERSAN