Fulya Kurter

Dışavurumcu Sanatlar,
Psikodrama, Dans - Hareket

Tüm İçerikleri Görüntüle

Güncel

Bu bölümde yakın zamandaki seminer, atölye, roportaj vb. güncel çalışmalarımın duyuruları ve bilgilerinin yanı sıra ilgimi çeken gelişmeler, sempozyum, kongre vb. etkinlikler, kitaplar hakkında da paylaşımlara yer vermekteyim.

LEMAN HABER’de gazeteci Neslihan Perker’le Korona Günleri’ni konuştuk

Neslihan Perker’in sorularını yanıtlayarak,  içinden geçtiğimiz gerçek ötesi gibi hissettiren günlerde  bireysel ve toplumsal düzlemde ruh sağlığımıza dair  bazı bilgiler paylaşmaya çalıştım.

N.P: Koronavirüs salgını milyarlarca insanda tehdit oluşturdu, herkesi eve kapattı ve neredeyse dünyanın akışını değiştirdi. Şimdi bu süreçle baş etmeye çalışıyoruz fakat büyük bir  paranoya söz konusu…Genel olarak nasıl bir tutum içinde olmalıyız?

F.K.M: Paranoya herhangi bir real tehtid olmadığı halde kişinin buna sahip olduğuna inanmasıdır. Kişi dinlendiğine, takip edildiğine veya zarar göreceğine dair güçlü inanış besler, kuşku ve güvensizlik hakimdir. Buradaki fark, şu an içinde bulunduğumuz salgının gerçekten de sağlığımız ve sevdiklerimizim sağlığı üzerinde bir tehtid oluşturduğu gerçeği. Herşey çok  hızlı geliştiği üzere, bu güne kadar olmadığı kadar gündelik hayat akışımız sekteye uğradı, mekan, zaman, ilişki algımızla ilgili tüm ayarlarımız sarsıldı, savaşlardakine benzer bir biçimde.  Şuradan başlayabiliriz. Evde kalmayı “kapatılmak” gibi algıladığımızda durum katlanılmaz hale gelebiliyor. Dünyanın başına maalesef bu geldi ve hemen bu gerçeği değistiremiyoruz. Tarih boyunca da farklı dönemlerde büyük salgınlar olduğunu biliyoruz. Neden evde kalmak bu dönemde önemli, hep ufkumuza yakın tutmalıyız. Hastalık grafiğini belirli bir düzeyde tutmak, sağlık hizmeti alabilmenin, sağlık çalışanalarını koruyabilmenin tek yolu ve böylece hastalık görünme oranı da geriliyor ve normal hayata dönüş hızlanıyor. Bu gerekçeyi- yani evde kalışımızın ve dış dünyaya dair tüm mahrum olduklarımızın hizmet ettiği esas amacı- unutmamak gerekiyor. Hep beraber güneşe çıkabilmemiz için, hep beraber özveri yapmamız gerektiğine inanmalıyız. Yetişkinler olarak soruna sahip çıkmamız, duyguyu da değiştirecek olan temel şey. Birbirimizi kollamak, ”sağlık çalışanlarını koruyabilmek için şimdi bunu seçiyorum “ diyebilmek önemli ki süre uzamasın. Bu da bizi, çaresiz evine tıkılmış olma hissinden bir nebze uzak tutacak ilaçlardan biri.

Devamı için link aşağıda…

https://www.lemanhaber.com/yasam/dunya-panik-atak-gecirirken-h9792.html